2. Bölüm - O. Evden kopuk bir hayatı vardı. Kaç tane okul değiştirdiğini, kaç yurtta kaldığını, kaç il değiştirdiğini bilmiyordu. Dışarıdan görenler onu serseri olarak tanırdı. Şimdiye kadar yaşamış olduğu hayatında hep ailesi için çabalamıştı. Babasından uzaktı belki ama annesine çok saygı duyardı. Kadınların bir ailede sadece çalışan olarak değil bir neşe kaynağı olduğu düşüncesine kapılırdı annesini görünce. Ablasına ise her şeyi anlatırdı. Çoğu kez içine attıklarını kendi havuzunda öylece bekletirdi. Hiç ortaya çıkmayacak şekilde hep turşusunu kurardı. Kısa saçları, hayatı uzun değil de kısa yaşamayı sevdiğini anlatırdı. Küpe takmaz, bilekleri bileklik dolu olurdu. Okulunu çok severdi. Bir türlü bitmek bilmeyen okulda tatilin ipini çekerdi. Yaz tatilinin ilk ayında eve dönen Şeyma, annesinin hastalığını öğrendi. Hüznünü her zamanki gibi içine attı. Ama bu kalbine kolay sığacak bir acı değildi. Hep annesinin yanında oldu. Desteğini, annesinin has...
Bu gece burada bir kişi ölecek ya sen ya da ben. Bu gece buradan bir ceset çıkacak belki soğuk belki de kızgın alevlerle, O gece olduğu gibi ya kederli ya da sevinçli ama şaibeli, Bu gece burada bir kişi olacak yaşayan ve var olan. Bu gece burada bir kişi ölecek ya sen ya da ben. Ya sen silip beni gideceksin ya da ben unutup seni sahnede kalacağım. Yine her zamanki gibi beni oradan seyredeceksin, oturma sıralarının arasından kimsenin yüzünü fark etmediğim koltuklardan bana bakacaksın. Ama bana baktığını göremeyeceğim çünkü bakmak ile görmek arasındaki ince çizgiyi hala göremedim. Ben hala sahnede kalacağım da sen ne yapacaksın, ben söyleyeyim yine o koltukta oturacaksın; ilk önce yönetmenlik yaparsın sonra kimse senin bilmiş sözlerini dinlemeyince seyirci olarak kalacaksın. Bu gece buradan bir ceset çıkacak belki soğuk belki de kızgın alevlerle, sen bu terk etme konusunda yeni değilsin anladığım kadarıyla. Pek sakin, pek soğukkanlı davrandın belli. Ama soğukluğ...
Yorumlar
Yorum Gönder